ÖLÜMÜ DÜŞLEMEK
Hüzünlü yapraklar arasından bir serçe havalanıyor
Biliyorum kanatlarımı bir daha böyle çırpamam
Sonbahar soluyor biliyorum
Bu zemheri yeşilimi benden alacak
Kızıl alevin gölgesindedir kara atlar
Koşmaktadırlar
Ve konyak kokulu avcılar o gecelerde
Dua ediyorlar beddualar için
Saklanacak yer bulamıyorum
Çok çetin bu yollar aşamıyorum
Allah’a ve insanlara sordum
Cevap yok
Kül rengi bulutlar arkasındayım
Mavilikleri arıyorum
Biliyorum kalabalıktan kaçamam
Ama
Kaldırım taşlarına karnım tok
Tozdan sokaklara hasrettir yüreğim
Biliyorum kaderimi toprak ve mermer
Belki küfürler edilir arkamdan
Yıkanır belki bedenim
Fakat yine de bırakmaz peşimi karıncalar
Artık sessizdir gözlerim
Islak ıslak ve hasretle bakar etrafa
Benim dikenli gözlerim
Her gece ay ışığında kanatır ruhumu
Anlatın bana bilmek isterim
Nereden gelir ölümü düşlemek
Güz yağmurlarının buhranı
Neden?
Taşra kokulu odalarda oturan
Taş yastıklarda solan genç kızlar gibi
Düşlenirdi ölüm öylece
Ölünürdü öğüre öğüre
Bir akşamüstü delice
M.S.Ç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder